29 Ağustos 2010 Pazar

Referanduma Çeyrek Kala Son Durum

Elimde bir kamuoyu araştırması var. Ağustos ayında yapılmış. Bu referandum sürecinde kamuoyu araştırmalarını pek göremedim nedense TV kanallarında. Belki de ben rastlamamışımdır. Durum böyle olunca da, sonucunu gerçekten çok merak ettiğim bu referandum için yapılmış bir anket var mı diye kendim bakınayım dedim.

Araştırma SONAR'ın. SONAR, Hakan Bayrakçı'ya ait bir araştırma şirketi. Hakan Bayrakçı ise şu anda Sözcü gazetesinde köşe yazarlığı yapıyor ve AKP'ye muhalif görüşleriyle biliniyor. Ancak SONAR kamuoyunda bilinen ve görece saygın bir şirket olduğundan, araştırmalarını bağlı olduğu fikirlere göre değil, gerçeklere dayandırarak yaptıklarına inanıyorum. Ayrıca, takip edebildiğim kadarıyla son 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde de isabetli tahminler yaptıklarına tanık olmuştum. Bu nedenlerle yaptıkları bu referandum araştırmasını güvenilir buluyorum. En azından fikir vermesi açısından akılların bir köşesinde tutulabilir. Nihayetinde kesin sonuçları referandum yapılmadan kimse bilemez.

Araştırma çok kapsamlı yapılmış. Bu nedenle ben burada ana hatlarıyla değineceğim. İsteyen SONAR'ın kendi sitesine girip daha geniş sonuçlara oradan ulaşabilir.



Görüldüğü gibi oranlar birbirine çok yakın. Her araştırmanın yaklaşık olarak artı eksi 2 puan yanılma payı vardır. Mesela bu araştırma 1 puan yanılmış olsa, sonuç tam tersi olur. Bir başka araştırmacı Adil Gür'ün yine bu referandum ile ilgili bir sözünü hatırlıyorum. Maç ortada, iyi oynayan kazanır demişti Adil Gür. Bu araştırma da bu söylenileni onaylıyor zaten. Çok az bir farkla sonuç çıkacağa benziyor referandumdan. CHP'li seçmenin %7'sinin Evet oyu vereceğini açıklamış olması da bu tablonun en göze batan noktası olsa gerek.



Oyların illere göre nasıl dağıldığına baktığımızda ise, aslında hemen hemen önceki seçimlerle çelişmeyen tablolarla karşılaşıyoruz. Haritanın sol tarafı Hayır ağırlıklı, orta ve sağ tarafı ise Evet ağırlıklı. Zaten ben oldum olası bu durumu anlamamışımdır. Ne zaman ki Türkiye'de bu durumun tam tersi olur, o zaman bir şeyler normalleşmiştir demektir. Çok ayrıntılı olarak işlenmesi gerekir bu konunun aslında. Nasıl olur da görece durumundan memnun, refah seviyesi yüksek kesimler yine görece sol olduğunu iddia eden partilere oy verir de, refah seviyesi daha az ve geçim derdi olan kişiler sağ partilere yönelirler? Eşyanın tabiatına aykırı bir durum. Bu durumda ya partilerde bir sorun vardır, ya halkta, ya da her ikisinde de.



Araştırma şirketinin yaptığı bir analiz ise, benim de uzun zamandır dikkatimi çeken KUTSAL MERKEZ SAĞ İTTİFAKI. Bu ittifak, bir nevi Türkiye'de sessiz çoğunluk diye tabir edilen kesimlerin oluşturduğu bir ittifak. En son ortaya çıktığı zaman ise 3 yıl önce 22 Temmuz seçimleriydi. Ortlıkta hemen hemen bütün büyükşehirlerde gerçekleştirilen Cumhuriyet mitingleri, solda birleşme, zafer bizim olacak çığlıkları varken, bu sessiz kesimin bu olanlara sadece bir cevabı vardı. Yüzde 47. Kesin ve en etkili çözüm.

İşte bu anketten anladığımız kadarıyla, bu sessiz çoğunluk yine mevzilerine yerleşmiş durumda. CHP'nin Kılıçdaroğlu rüzgarıyla birlikte güçlendiğini gören bu kesim, sola karşı öteden beri gelen bu korku-nefret karışımı duygularıyla, o anda en güçlü olan sağ partide birleşmeyi uygun görüyorlar. Şimdi de CHP'nin güçlendiğini gören bir kısım MHP ve SP seçmeni, tekrar AKP'ye yönelmiş durumda.




Ankette bir soru da genel seçimler için sorulmuş. "Şu anda seçim olsa hangi partiye oy verirdiniz" şeklinde. Bu tablodan çıkan sonuca baktığımızda ise AKP yüzde 37, CHP yüzde 31, MHP yüzde 14 bandında görünmekte. Bu da bize, bu oy oranları ile AKP'nin yeniden tek başına iktidara gelmesinin imkansız olduğunu gösteriyor. Fakat bu sonuçların şu an için ne kadar önemi var derseniz, bence pek yok. En yakın seçime 1 yıl var. Üstüne üstlük arada bir referandum var ki, bırakın seçim sonuçlarını, sistemi bile değiştirebilecek kapasitede bir referandum. Zaten bu referandumdan çıkacak sonuca göre, bütün dengelerin yeni bir şekil alacağını söylemek pek zor olmaz.

Açıkçası bu ankette sonuç Hayır çıkmış olsa da, beni ürküttü diyebilirim. Böyle durumlarda o bahsettiğim sessiz çoğunluk, bir anda birlik oluveriyor ve ortak düşmana karşı gerekeni yapıyor. Referandumda da sırf Hayır sonucu çıkmasın diye, aslında AKP'yi sevmese bile yabancıya gitmesin mantığı ile Evet oyu verebilirler. Bu da zaten bıçak sırtı olan oranları değiştirir ve malum sonucu sandıktan çıkartır. Bakalım, şu an için elden gelecek başka bir şey yok, sessizce sessiz çoğunluğun tercihini bekleyeceğiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder